II.Dünya Savaşı - HİTLER NE İSTİYORDU? (1.Bölüm)

 

    Konumuzun başlığında belirttiğimiz üzere Adolf Hitler'in; isteklerine dair çarpıcı fikirlerini kaleme alacağız. Burada belirteceğimiz; biizatihi Hitler'in kafasında kurduğu Alman İmparatorluğu'nun yapı taşlarının nasıl ortaya çıktığı ve Hitler'in 10 yıl gibi bir sürede süper güce dönüşmesinin altında yatan gerçekliktir. 20.Yüzyılın en büyük dikdatörlerinden birisi haline gelen Adolf Hitler'i yakından tanımaya, onun Nasyonel Sosyalist; yani üstün ırk görüşünü Alman halkı üzerinde başarılı bir şekilde nasıl uyguladığını birlikte tenkit edelim. 

''Yasal Olmayan Yollarla''

    Adolf Hitler'in; Alman Hükümeti'ne duyduğu en büyük öfke ''Versay Anlaşması'ydı. Bu anlaşma Bismarck'ın kurduğu Alman İmparatorluğu'nun yıkılmasına ve müttefiklerin çıkarları doğrultusunda yeni bir devlet kurulmasına neden oldu. Danzing Koridoru ile Alman topraklarının 2'ye ayrılması, Alman ordusunun silahlanma politikasına sınırlama getirilmesi, imparatorluk topraklarının %13'lük kısmının kaybedilmesi; Versay'ın Almanlar için en can yakıcı maddeleri olmuştur. 

    Almanya'nın süpergüç politikasını gerileten ve müttefik kuvvetlerin kesin zafer sonucu olan Versay Anlaşması'na karşı çıkan Hitler; 8 Kasım 1923'te destekçileri ile birlikte Bavyera Eyaleti'nin yönetimine el koymak için harekete geçti. Tarihe Birahane Darbesi olarakta geçen bu olayda; Nazi'ler polis barikatı ile karşılaştı ve çatışmalar yaşandı. Bu olaydan yaralı olarak kurtarılan Hitler; vatana ihanet suçundan tutuklanarak 5 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

   

    Landsberg Cezaevi'nde hapis yattığı sıralarda; Alman ırkının, diğer ırklar arasında hakettiği muameleyi görememesini, Yahudi azınlıklarının Doğu ve Orta Avrupa topraklarına yayılmasını, hakkında fikir sahibi olduğu ve savunduğu bir ideoloji olan Nasyonel Sosyalizm düşüncesini derinlemesine işlediği ''KAVGAM'' adında bir kitap yazdı. Yasal olmayan yollarla hükümet üzerinde ki etkisini, hapisten çıkmasından sonra siyasi yollara başvurarak arttırmaya devam edecekti.

''Şansölye Benim!''

   1921 yılında Nasyonel Sosyalist Alman İşçi Partisi'nin başına geçen Hitler; kısa sürede, parti üyelerini arttırarak hükümet üzerinde söz sahibi olmayı başardı. Hapis yıllarında Hitler yanlıları arasında ki itibarı günden güne arttı ve dahası çeşitli dünya gazetelerinde manşetlere Hitler ve rejimi konu oldu. Adolf Hitler; 1925 yılında Landsberg Cezaevi'nden çıkarak, siyasi hayatına yeniden başladı. Nazi propagandasını yaymak için çeşitli çalışmalar ve toplantılar gerçekleştirdi. İkna kabiliyeti sayesinde her gün yeni birini Nasyonal Sosyalizm çatısında birleştiriyordu. KAVGAM adlı eserini okuyucuları ile buluşturarak Nazi ideolojisini çeşitli zihinlere aşılamayı sürdürdü.

    Hitler; kendi rızası ile Avusturya vatandaşlığından çıkarıldı. Hükümet seçimlerine aday olabilmesi için önündeki en büyük engel Alman vatandaşlığı alabilmesiydi. Tarihe komik bir hamle olarak geçen bir olay sonucunda Hitler; doğrudan Alman vatandaşı kabul edilmiştir. Bu olay şöyle gerçekleşir; Brunswick Devleti'nin nasyonel sosyalist olan İçişleri Bakanı, Adolf Hitler'i Berlin'e elçi olarak tayin etti. Böylelikle Hitler; sandığından daha zor elde edebileceği vatandaşlığa kolaylıkla sahip oldu. Aynı zamanda Cumhurbaşkanlığına aday olma hakkına da sahip olan Hitler; büyük bir hızla seçim çalışmalarına başladı. 

    1932 yılında gerçekleşen Cumhurbaşkanlığı seçiminde %36'lık bir oranda oy alarak rakibini eleyemedi ve seçimden 2. parti olarak ayrıldı. Hitler; bu sonuçlar karşısında; aslında seçim çalışmalarının ne kadar başarılı olduğunu görmüş oluyordu. Onun istediği; Nasyonel Sosyalizm ideolojisini özellikle gençler üzerinde yoğunlaştırarak, ileride gerçekleştirmeyi hedeflediği Büyük Alman İmparatorluğu'nun koşulsuz şartsız emre vaki insanlarını hazır etmekti.

    1933 yılında koministler; ülke genelinde greve başladılar. Greve takiben geçen günlerde ülkenin genel ekonomisini işlevsiz hale getirmeyi hedefleyen propagandalar yapıldı. Ülkeyi bir iç savaşa sürüklemeyi de hedefleyen bu grev oluşumu sırasında; Cumhurbaşkanı Hindenburg, Adolf Hitler'i; Katolik Merkez Partisi ile koalisyon kurarak, istikrarlı bir hükümet için Almanya Şansölyesi olarak atadı.

''İktidar Yolu''

    Adolf Hitler'in Alman siyesetinde iktidara geldiği başlıca olaylar zincirinde ki en önemli etken Yetki Kanunu olmuştur. Parlementer sistemin yıkılması ve parlemento üyelerinin Nasyonel Sosyalist Partisi tarafından seçilmesini öngören yasa tasarısı; Adolf Hitler'i 23 Mart 1933'te koalisyon ile yönetilen devletin başına geçirmiştir. Büyük kitleler üzerinde derin konuşma yetisine ve fevkalade ikna kabiliyetine sahip olan Hitler; yaptığı mitinglerde Alman halkına kendi iradesini kabul ettirmeyi başarıyordu. Almanya'nın içinde bulunduğu zor durumdan kurtulacağı sözünü veren Hitler; ülke içinde çeşitli ekonomik atılımlar ve refah düzeyini artıracak çalışmalar yaptı. Cumhurbaşkanı Hindenburg'un 1934 yılında ölmesiyle birlikte, Hitler; Hinderburg'un makamını vekaleten devraldı. İlerleyen haftalarda ülkenin bir referanduma gitmesi sonucu Adolf Hitler; %90 oranında oy alarak Almanya'nın tek iktidarı ve Führer'i oldu.

    Adolf Hitler; Almanya yönetiminde başa geldiği andan itibaren; I.Dünya Savaşı'nın ve 1929 Ekonomik Buhran'ın etkisi altında ezilen Alman Halkı'nı çeşitli reformlar ile yeniden ayağa kaldırmaya başladı. Endüstrileşme yolunda önemli adımlara imza atarak, Almanya'nın sanayi üretiminin artmasını sağladı. Almanya içerisinde bir azınlık halinde bulunan ve ''KAVGAM'' adlı kitabında da sürekli aşağıladığı Yahudi'leri kurdurttuğu toplama kamplarına göndermeye başladı. Yahudilerin yanında; çingeneler, homoseksüeller, iktidar karşıtları ve bazı siyasi güçleri de toplama kamplarına göndermekten asla çekinmedi. Irkçı bir ideolojiye sahip olan Hitler; Alman Irkı'nın yükselmesini, diğer ırklardan üstün konuma gelmesini istiyor ve bu yolda çalışmalarına hız kesmeden devam ediyordu.

    Almanya'nın ekonomisini yeniden canlandıran Adolf Hitler; ordunun silahlandırılması için emir verdi. Bu emri ile birlikte Versay Anlaşma'sının hükmünü resmi olarak reddetmiş oldu. Hayalini kurduğu büyük ve güçlü bir Nazi ordusu için kolları sıvayan Hitler; dış ülkeler ile belli başlı anlaşmalar imzalayarak, bir denge politikası yolunu izlemeye devam etti.

''Hitler Ne İstiyordu?''

    Yazımızda zaman zaman vurguladığımız, Alman İmparatorluğu hayali, Hitler için çok uzak sayılmazdı. Tek başına iktidar olduktan sonra gerçekleştirdiği önemli atılımlar sayesinde, Almanya üzerinde ki ezilmişliği ortadan kaldırmış, mitingler ve çeşitli propagandalar ile Alman halkının zihinlerini Nasyonel Sosyalizm ideolojisi ile ele geçirmiştir. Adolf Hitler şimdi; ekonomi ve endüstri başta olmak üzere hemen hemen her konuda bir süper güce dönüşen Büyük Alman İmparatorluğu'nu önümüzdeki yıllarda bir dünya savaşına doğru sürüklemeye hazırlanıyordu. Hitler; Versay Anlaşması ile kaybettiği Alman itibarını yeniden kazanmayı ve Berlin merkezli, sınırları uçsuz bucaksız olacak bir İmparatorluk kurmayı istiyordu.

Kaynaklar: Wikipedia, Onedio, Kavgam, Hitler'in Generalleri Konuşuyor kitapları